Kum Terapisi

KUM TERAPİSİ NEDİR?

Kum terapisi aslında Lowenfeld tarafından, herhangi bir kuramdan bağımsız olarak bir teknik denemek amacıyla çalıştığı çocuklarla minyatür figürler kullanmaya başlamış ve bu tekniğin çocuklar üzerindeki olumlu etkisini gözlemlemiş. Bunun üzerine bu tekniği “Dünya Tekniği” olarak tanıtmıştır. Daha sonra 1950’lerde Dora Kalff, Lowenfeld ile çalışmaya başlamış ve Jung kuramıyla Lowenfeld’in “Dünya Tekniğini” sentezlemiştir. Bu yeni oluşan tekniği çocuklarla yaptığı çalışmalarda kullanmaya başlamıştır. Bu süreç içinde, “Kum oyunu” terimi de ilk kez Kalff tarafından kullanılmıştır. Kalff’ın yaptığı sentezden sonra kum terapisinin gelişimi oldukça hızlı gerçekleşmiştir.

Öncelikle, diğer ülkelerdeki Jung terapistleri Kalff ile birlikte 1985 yılında Uluslararası Kum Oyunu Terapisi Derneğini kurmuşlardır. Daha sonra 1988’de Amerikan Kum Terapistleri Derneği kurularak 1991 yılında ilk Kum Oyunu Terapi Dergisi yayınlanmış. bununla birlikte bu alanda bir çok gelişme hızlı bir şekilde birbirini takip eder hale gelmiş. Bugün, Dora Kalff’ın Kum Terapisi dünyanın birçok yerinde kullanılmakta ve her yıl yapılan konferans ve çalışma grupları ile birlikte terapinin kullanım yelpazesi genişlemektedir.

Kum terapisi hem tanı hem de tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Tanı amaçlı kullanımında, danışanın problemiyle ilgili bilgi alınmasında ve tedavi sürecini şekillendirilmesinde yardımcı olur. Tedavi amaçlı kullanımında ise danışanın problemi çözmesine yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır.

KUM TERAPİSİNİN FAYDALARI

  • Kum terapisinin en önemli faydalarından biri söze dökülemeyen duygusal sorunların ifade edilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda sözel ifadeyi kullanamayan veya sözlü anlatım isteği olmayan danışanların problemini ifade etmesine yardımcı olan bir araçtır.
  • Kum terapisi, kendi kendine bir yönlendirme süreci sağladığından bireyin kendini olduğu gibi yansıtmasına olanak verir. Kum terapisi aracılığıyla çocuklar ve aileler tüm kişiliklerini ifade edebilme yeteneğine sahip olabilirler.
  • Kum terapisi, danışanlar için gerekli terapötik mesafenin oluşmasını sağlar. Bu oluşturulan mesafe, duygusal boşalmanın meydana gelmesi için danışana güvenli bir alan sunar.
  • Kum terapisi; danışanın veya danışan gruplarının kontrol hissetmelerini sağlar. Kişisel kontrolü elde etmek isteyen danışanlar için bu terapi, sınırları oluşturmakla birlikte danışanın bunu yapmasına olanak verir.
  • Ayrıca kum terapisi aracılığıyla aktarımla ilgili yaşanan zorlukların üzerine etkili bir biçimde gitme olanağı tanır. Lowenfeld; kum terapisinde, danışan ve terapist arasında yaşanan aktarımdan ziyade danışanla kum tepsisi üzerinde yaşanan bir aktarım olduğunu ileri sürmüştür.
  • Kum terapisi sayesinde daha derin konulara daha kapsamlı ve daha hızlı bir biçimde ulaşmak mümkün hale gelir.

KULLANIM ALANLARI NELERDİR?

Kum terapisinin uygulama alanı oldukça geniştir. Bu terapi çeşidi özellikle 8 yaştan sonra çocuk, ergen ve yetişkinlerde kullanılan bir terapi çeşididir. Ancak oyun çocukların doğal ortamlarının bir parçası olduğu için bu yöntem en fazla çocuklarda kullanılmaktadır. Ayrıca aile ve çift terapilerinde de kullanılmaktadır. Çiftlerin sözle anlatmakta zorlandığı problemleri ortaya çıkarma ve bunları yeniden düzenleme konusunda oldukça etkili bir yöntemdir.

Bir çok rahatsızlık ve problemlerde kullanılan bu yöntem yalnızca psikotik durumlarda kullanılmamaktadır. Bir çok konuda etkili olan kum terapisi, günümüzde dünyanın birçok yerinde terapistler tarafından tercih edilmektedir. Bu konulara örnek vermemiz gerekirse eğer;

  • stresli olayları yeniden yapılandırma,
  • ego güçlendirme,
  • beceri kazandırma,
  • zıt düşünceleri/deneyimleri uzlaştırma
  • ve alt kişilik boyutlarını birleştirme yer almaktadır.

Ayrıca, kum terapisi beyin travması geçirmiş hastalar, yeme bozukluğu gibi alanlarda da başarı ile kullanılmaktadır. Bunlara ek olarak bu terapi yöntemi diğer terapilerle aynı zamanda kullanılabilmektedir. Örneğin birey eş zamanlı olarak hem EMDR terapisi alırken hem de kum terapisi alabilir.

KUM TERAPİ SÜRECİ

Kum terapisinde yönlendirici ve yönlendirici olmayan iki çeşit süreç bulunmaktadır. Yönlendirici olmayan süreç, genellikle özgür ve spontan kum oyunu anlamına gelir. Yani danışan yönerge ya da müdahale olmaksızın kendi istediği oyunu kurabilir. Yönlendirici süreçte ise danışman bir konu ile ilgili danışandan kendi hayatını temsil eden bir kum tablosu oluşturmasını ister. Genellikle terapi süreçlerinde bu iki süreç birleştirilerek uygulanır. Daha açıklayıcı olmak gerekirse terapinin ilk aşamalarında daha çok yönlendirici olmayan süreç uygulanırken daha sonraki aşamalarda yönlendirici kum terapisi uygulanmaktadır.

Kum terapisinde kum, su, yüzlerce minyatür oyuncak ve kum tepsisi gibi materyaller kullanılır. Danışana iki adet kum tepsisi sunulur; biri ıslak kum biri kuru kum olan. Danışan istediği materyalleri kullanarak kendi kum tablosunu oluşturur. Farklı alanlarda farklı simgeleri ve temsilleri bulunan minyatürler kullanılır. Danışan bu minyatürler aracılığıyla kumun üzerinde; çatışmalarını, bilinçdışı süreçlerini yansıtır. Danışanın aktif bilinci ile bilinç dışı arasında bu terapi sayesinde bir köprü oluşturur ve danışanın problemlerini iyileştirmek hedeflenir.

Yorum yapın