Günlük hayatımızda stres ve sıkıntıyla karşılaşırız. Bu stres ve sıkıntılarla karşılaştığımızda
oluşan duygusal bir tepkidir kaygı. Bu durumlarda kaygının oluşması gayet normal bir
durumdur. Ancak bu kaygı hali aşırıya kaçıyorsa, gündelik hayatınızı etkiliyorsa, rutinlerinizin
aksamasına sebep oluyorsa bu durum olağan duygusal tepkiden çıkarak kaygı bozukluğuna
dönüşür.
Kaygı bozukluğunda “sürekli, aşırı ve duruma uygun olmayan bir endişe durumu” söz
konusudur. Kaygı bozukluğu yaşayan insanlar sürekli olarak endişe hali içerisindedirler. Bu
kişiler her zaman olası en kötü sonucu düşünürler. Genellikle sağlık, iş hayatı ve aile
konularında çok fazla endişe ve kaygı duyarlar. Endişeli olduklarının farkında olmalarına
rağmen bunu engelleyemez, kendi denetimlerini sağlayamazlar ve bu da günlük hayatlarını
olumsuz etkiler.
KAYGI BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kaygı bozukluğu belirtileri diğer psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi kişiden kişiye değişir.
Gerçek bir nedeni yokken veya varsa bile o duruma uygun olmayan bir düzeyde, aşırı
derecede ve denetlenemeyen endişe rahatsızlığın temel belirtisidir. Kaygı bozukluğunun
yaygın olan bazı belirtilerinden bahsedelim:
• Aşırı endişe hali
• Sürekli gergin, mutsuz ve huzursuz olma
• Uyku sorunu
• Odaklanamama
• Sürekli olumsuz düşünme
• Kas gerginliği
• Terleme
• Titreme
• Baş ağrısı
• Halsizlik
• Kalp ritminde artış gibi bir çok belirtileri vardır.
Aynı anda bir kaç belirti birden veya sadece bir belirti görülebilir. Kaygı bozukluğunun görülme
sıklığı %5-6’dır. Yani her 100 insandan 5’i bu rahatsızlığı yaşamaktadır.
Erken bir zamanda doğru psikolojik tedavi uygulanırsa kontrol altına alınabilir ve kişinin
sağlığına kavuşması sağlanır. Kaygı halinizin arttığını ve artık hayatınızı etkilediğini
düşünüyorsanız adım atmanın vakti gelmiş olabilir. Hayatınızı normale dönüştürmek ve
benliğinizi daha sağlam bir şekilde oluşturmak için psikoterapiye başvurmanız atacağınız en
doğru adımlardan biridir. Kendi benliğinizi bulma yolunda sizinle ilerlemek için online ve yüz
yüze terapilerle sizlerleyiz.
KAYGI BOZUKLUĞU TÜRLERİ
Kaygı bozukluğu rahatsızlığı tanısının konulabilmesi için yukarıda belirttiğim belirtilerden bir
veya birkaçının görülmesi gerekir. Bu belirtilerin en az 6 ay süre devam etmesi gerekir. Kaygı
bozukluğu kendi içerisinde farklı türlere ayrılmaktadır.
• Yaygın Anksiyete Bozukluğu
• Obsesif Kompulsif Bozukluklar
• Travmatik Stres Bozukluğu
• Fobiler
• Sosyal Kaygı Bozukluğu
• Panik Atak
• Ayrılma Kaygısı Bozukluğu
• Bir Sağlık Sorununa Bağlı Kaygı Bozukluğu gibi türlere ayrılır.
KAYGI BOZUKLUĞUNUN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR ?
Kaygı bozukluğunun oluşma riskini arttıran bazı faktörler vardır ancak bu faktörler olmasa dahi
kaygı bozukluğu yaşayabilirsiniz. Bu faktörler sadece riskin artmasına sebep olur.
• Çocukluk döneminde istismar ya da ihmal yaşanması
• Travmaya maruz kalma
• Depresyonda olma
• Kendinizin ve çevrenizdekilerin sağlığından endişe duyma hali
• Madde bağımlılığı
• Özgüven eksikliği
gibi faktörler kaygı bozukluğu yaşamanızdaki riski arttırır.
KAYGI BOZUKLUĞUNUN TEDAVİSİ
Kaygı bozukluğu veya anksiyete bozukluğunun tedavi edilmesinde bir çok farklı yöntem
mevcuttur. Bu yöntemin belirlenmesi kişiden kişiye, kaygı bozukluğunun seviyesine ve
psikoterapiste göre değişim göstermektedir. Buna rağmen en çok kullanılan tedavi yöntemi
psikoterapötik ve destekleyici yaklaşımların kombinasyonudur.
Bu süreçte ilk yapılması gereken bir psikoterapiste başvurmaktır. Yaşanan belirtilerin asıl
kaynağının ne olduğu saptanmalıdır. Belirtilerin herhangi bir fiziksel rahatsızlıktan kaynaklanıp
kaynaklanmadığına bakıldıktan sonra duruma göre tedavi aşamasına geçilir.
Tedavi sürecinde psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi gerekebilir. Buna terapistinizle birlikte
karar verebilirsiniz. Kişiden kişiye bu gereklilik durumu değişebilir. Bu tedavide genellikle
antidepresan türevi ilaçlar kullanılır. İlaçlar ve kullanım süresini doktorunuz belirler.